KARNE
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
SAGIR VE DİLSİZ
Adamin birisi ev ariyormus. Bir emlakcidan bir evin anahtarini almis ve eve bakmaya gitmis.
Evi cok begenmis. Tam cikacakken evin penceresinden karsi evi görmüs. Bir de ne görsün, bir adam ve bir kadin cirilciplaklar.
Kadin elleriyle gögüslerini oksuyor, adamda sikine bir süt sisesi takmis, bir elinde de semsiye öyle duruyor. Adam dehset icinde evden cikip emlakciya gelir. Evi, biraz önce gördüklerinden dolayi tutamayacagini söyler.
Gördüklerini bir bir emlakciya anlatir.
Emlakci gayet sakin bir sekilde;
-"Haa!, Onlardan mi bahsediyorsun. Onlar sagir ve dilsiz. Kadin elleriyle gögüslerini oksayarak,
-Gögüslerimde süt kalmadi, git cocuga süt al, diyor.
adam da -Disarida yagmur yagiyor, sikerim sütünü,diyor
HIZLI MEDYA
Adamin birisi ev ariyormus. Bir emlakcidan bir evin anahtarini almis ve eve bakmaya gitmis.
Evi cok begenmis. Tam cikacakken evin penceresinden karsi evi görmüs. Bir de ne görsün, bir adam ve bir kadin cirilciplaklar.
Kadin elleriyle gögüslerini oksuyor, adamda sikine bir süt sisesi takmis, bir elinde de semsiye öyle duruyor. Adam dehset icinde evden cikip emlakciya gelir. Evi, biraz önce gördüklerinden dolayi tutamayacagini söyler.
Gördüklerini bir bir emlakciya anlatir.
Emlakci gayet sakin bir sekilde;
-"Haa!, Onlardan mi bahsediyorsun. Onlar sagir ve dilsiz. Kadin elleriyle gögüslerini oksayarak,
-Gögüslerimde süt kalmadi, git cocuga süt al, diyor.
adam da -Disarida yagmur yagiyor, sikerim sütünü,diyor
GÖZTEPE
Kadinin biri hem evliymis hemde üç tane sevgilisi varmis.Birgün kapi çalinmis bi bakmis birinci sevgilisi.Tam onla mercimegi firina verecekler birden kapi çalmış kadın
- Saklan saklan galiba kocam geldi
diyerek adamı buzdolabına sokmuş. Kapıya bir bakmış ikinci sevgilisi.
Tam onla iş pişirecekler yine kapı çalmış onuda çamaşır makinesine sokmuş. Kapıdaki üçüncü sevgilisiymiş. Neyse bununlada tam yatacaklar birden yine kapı çalmış. İşte bu sefer içinden kocam geldi demiş. Adam almış buzdolabına götürmüş bakmış dolu çamaşır makinesine götürmüş bakmış dolu bakmış olacak gibi değil onuda hemen balkona atmış. Kocası gelmiş ve içinden ulan bugün çok yoruldum bir soğuk bira içeyim demiş. Dolabi bir açmış bir tane adam:
- Napıyon lan burda
- Abi valla dolabı tamir ediyodum
- İyi lan demiş bari şu elbiselerimi makineye atıyım.
Çamaşır makinesini bir açmış bir tane daha adam:
- Napıyon lan¿
- Valla abi ben çamaşır makinesi tamircisiyim.
- Ulan iyi be bari bi temiz hava alalım demiş balkona bir çıkmış bir tane daha adam:
- Lan napıyon sen burda demiş
oda:
- Ulan *mına kodumun oğlu onlara inandın bana inanmazsan ananı s*kerim ben burda otobüs bekliyorum demiş
KONYA İLE AKŞEHİR HAVASI
Bir gün,nasrettin hoca,konya'ya gitmiş.
Camide vaaz verirken:
-ey müslümanlar demiş,sizin kentinizin havasıyla bizim akşehir'in havası birdir.
Vaazı dinleyenlerden biri:
-nereden biliyorsun hoca'm?diye sormuş.
Nasrettin hoca:
-akşehir'de ne kadar yıldız varsa,konya' da da o kadar var, yanıtını vermiş.
KAR TEMİZLİĞİ
Temel?le Fadime, tayinleri nedeniyle Erzurum?a taşınmış... Malum, Erzurum bol kar yağan bir yer...
Kar yağdığı bir gün akşam üzeri, Temel?le Fadime evde otururken belediye hoparlöründen bir anons,
"-Sayın sokak sakinleri, lütfen arabalarınızı sokağın sol tarafına parkedin, sokağın diğer tarafındaki karlar temizlenecektir..."
Temel, evden çıkmış ve arabasını sokağın sol tarafına park etmiş...
...
Ertesi akşam, yine belediye hoparlöründen bir anons;
"-Sayın sokak sakinleri, arabalarınızı lütfen sokağın sağ tarafına park ediniz... Sokağın boş bırakılan tarafındaki karlar temizlenecektir..."
Temel yine dışarı çıkmış ve arabasını sokağın sağ tarafına park etmiş...
...
Ancak bu arada kar yağmaya devam ediyormuş... Bunun sonucu olarak sokakların her gün temizlenmesi gerekiyormuş..
Nitekim üçüncü günün akşamı yine bir anons;
"-Sayın sokak sakinleri, lütfen arabalarınızı sokağın ... tarafına park ediniz... Sokağın diğer tarafındaki karlar temizlenecektir..."
...
Ancak anons yapılırken bir kopukluk olduğu için ne Temel ne de Fadime arabaların sokağın hangi tarafına park edileceğini anlayamamışlar...
Uzun bir süre sokağın hangi tarafına park edecekleri konusunda tartışmışlar ve bir türlü karara varamamışlar...
En sonunda Fadime, "Ula Temel boşver anonsu" demiş;
"-Madem, hangi tarafa park edileceğini anlamadık, bugün de araba garajda kalsın..."
POLİTİKACILAR
Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için Teksas'ta dolaşıyorlarmış. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kusa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah,Şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş.Çiftçiye sormuş:
-"Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek...Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?"
- Çiftçi cevap vermiş: "Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz....Nasıl yalan söylerler!!!".
FUTBOL MAÇI
Bir devrin tüm en klas futbolculari cennette toplanmislar. Cennetin bas melegide futbola çok merakliymis. Seytani çagirtmis ve :
-Cennetle cehennem arasinda bir maç düzenleyelim ne dersin?
-Bosuna oynamayalim, biz kazaniriz, demis seytan.
-Olur mu en iyi futbolcular bizde. Ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde.
Seytan seytanca gülümsemis ve :
-Ama bütün hakemler de bizde.
TEMEL SİNEMADA
Temel ile Dursun sinemada film izliyor,filmin bi sahnesinde atlar yarış yapıyor dursun,temelin kulağına fısıldar sinsice hadi gel senle iddiaya girelm bu yarışı 6 numara kazanıcak temelde tamam der bencede 5 numara kazanıcak.yarış biter ve 6 numara yarışı kazanır dursun sevinç çığlıkları atar..iddaayı kazanır ama vicdanı sızlar dayanamaz akşamı temele telefon açar.
Dursun: temel bugün seyrettiğimiz film vardıya hani iddaaya girdik
Temel: evet
Dursun: ben o filmi daha önce izlemiştim 6 numaranın geliceğini biliyordum seni kandırdım kardeşim.(der)
Temel: biliyorum izlediğini ben sendende önce izlemiştim.(der)
Dursun: (şaşkınlıkla sorar) ee o halde niye bile bile kaybettin?
Temel: belki sürpriz olur diye
ÖĞRENCİ VE PROFÖSÖR
Üniversite yemekhanesine giren bir ögrenci tüm yerler dolu oldugundan gidip üniversite profesörünün oturdugu masaya oturmus.
Profesör kaslarini çatarak: " Okuzler ve kuslar ayni masada oturamaz!"
Ogrenci: "O zaman ben ucuyorum..."
Profesor cevaba cok sinirlenmis, sinavda ogrenciye takmis ve sinavini basarisiz gecmesi icin elinden geleni yapmis.
Yanliz sinavda ogrenci tum sorulari mukemmel bir sekilde cevaplamis. Profesor ogrenciye: Sana son bir soru soracagim - demis.
Yolda yururken iki torba buldugunu hayalet, birinde akil var, digerinde ise para var. Hangi cuvali alirsin?
Ogrenci: "Para olan cuvali secerdim..."
Profesor: "Ben akil olan cuvali secerdim..."
Ogrenci:"Normal! Kimde ne eksikse onu secer...
Profesor cok sinirlenmis, ogrencinin not defterini alip icine "Okuz" yazmis. Ogrenci nota bakmadan odadan cikmis.
Bir dakika sonra ogrenci kapiyi aralamis : "Sayin profesor, imzanizi atmissiniz, fakat notumu yazmayi unutmussunuz."- demis.
ÜTÜ
Sarışın yanmış iki kulağıyla doktora gider.
Doktor;
- ''Kulaklarına ne oldu''.
sarışın;
- ''Ütü yapıyordum ve telefon çaldı. Ben de telefon diye ütüyü koydum kulağıma''.
Doktor;
- ''Peki öteki kulağına ne oldu?''.
sarışın;
- ''Lanet olası tekrar aradı''...
PADİŞAH VE VEZİR
Memleketin birinde 3 kere camiye gitmeyeni idam ediyorlarmiş. Usulen idam edilmeden önce 3 dileğini yerine getiriyorlarmış.
Adamın teki 3 kere gitmemiş ve tabii yakalanmış. idam edilmeden önce sormuşlar:
- ilk dileğin ne?
- Vezirin karısıyla beraber olmak istiyorum!
Vezir "olmaz" dese de padişah "mecbur" demiş ve adam vezirin karısıyla beraber olmuş. Adam ikinci dileği olarak padişahın karısıyla beraber olmayı seçmiş. Bu sefer padişah "hayır" dese de herkes itiraz edince mecbur kalmış.
- Son dileğin ne?
Adam, bir vezire, bir padişaha bakmaya başlamış. Aradan 5 dakika geçtikten sonra vezir bakmış namus elden gidecek...
Vezir:
- Ben bunu sanki camide gördüm gibi geldi, diyince padişah da...
Padişah:
- Ne gibisi lan ! Yanımda kılıyordu! .
TRAFİK POLİSİ
Trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip sormus:
-Ehliyet ruhsat lutfen
-Tabi buyrun demis sofor ve vermis.
Polis bakmis bi problem yok.
-Pekii demis polis, cevre vergisi pulu?
-Burada, buyrun demis adam.
-Ilk yardim cantaniz var mi? demis polis.
-Tabii deyip bagaji acmis adam.
Polis bakmis icinde eksik yok.
-Yangin sondurucu?
-Burada buyrun.
-Zincir?
-Derhal cikarayim buyrun.
Polis daha sonra tekrar sormus:
-Mezdeke kaseti varmi?
Sofor cok sasirmis.
-Evet var buyrun demis.
Polis : Tamam siz onu takin teybe ve sesini acin demis ve baslamis polis oynamaya. Soforun saskinligi daha da artmis ve
dayanamamis sormus.
-Hayrola memur bey?
Polis cevap vermis:
-Ee eşşek degilsin artik takarsin bi 20 milyon...
AMERİKALI İNGİLİZ KIRALI
Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus cay iciyorlar.
Amerikali cayini bitirince bardagi havaya firlatmis, silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis:
- "Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere cay icmeyiz"
Ingiliz de bunun üzerine cayini bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi parçalamis:
- "Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam icin o kadar cok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere Cay içmeyiz"
Bunun üzerine Irakli da çayini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi vurup oldürmüs:
-"Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar cok var ki, biz ayni adamlarla oturup iki kere cay icmeyiz...
STİLİNİZİ SEVDİM
Bayan öğretmen ilkokulda öğrencilerden birini kaldırıp sorar :
- Bi ağaçta 15 kuş var 6 tanesini vurursam kaç kuş kalır?
- Kalmaz öğetmenim.
- Nası yani?
- E bi kuşu bile vursanız diğerleri kaçar.
- Tamam da ben matematiksel olarak sordum.
- O zaman 9 tane kalır.
- Aferin hem matematiksel olarak cevabın doğru hem de düşünme stilini sevdim.
- Peki öğretmenim ben size bi soru sorabilir miyim?
- Tabi sor.
- Şimdi 3 tane kadın kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçiyorlar, ellerinde de dondurma var. Biri dondurmayı yalıyarak, biri emerek, biri de ısırarak yiyor. Sizce bunlardan hangisi evlidir?
Öğretmen düşünür düşünür bulamaz. Hangisi hangisi derken aradan uzun bi süre geçer. Bakar ki işin içinden çıkamıycak:
- E yalıyarak yiyen evlidir heralde.
- Hayır öğretmenim parmağında yüzük olan evlidir ama stilinizi sevdim.
ÜÇÜNCÜ BOĞAZ KÖPRÜSÜ
Üçüncü Boğaz Köprüsünün yapım işini Japon, Amerikan ve Türklerden oluşan bir konsorsiyum almış. Tam açılışın yapılacağı sırada kurdele kesilirken köprü büyük bir gürültüyle yıkılmış.
Japon: 'Gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarım' diyerek harakiri yapmış.
Amerikalı: 'Gitti çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı' diyerek tabancasını çekip intihar etmiş.
Tüm bunları izleyen Türk müteahhit de derin bir 'Oh!' çekerek yanındakilere dönmüş: 'İyi ki çimento koymamışım, yoksa bunlar gibi mahvolurdum'...
PAZARLAMACI VE POLİS
Bir süre pazarlamacılık yapan genç daha sonra sınava girip polis olmuş.
Yolda rastladığı bir arkadaşı sormuş.
-Nasıl işinden memnunmusun?
-'Evet' demiş polis.
"Bizim mesleğin en iyi tarafı da şu ki,müşteri daima haksız."
ZEKİ KÖPEK
Adamın biri Afrikada safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış. Minik köpek;bir gün ormanda dolaşıp ,kelebekleri kovalar,çiçekleri koklarken kaybolduğunu farketmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve belliki günlük yiyeceğini arıyor. "Şimdi başım dertte" diye düşünmüş minik köpek. Etrafına bakmış yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yöne dönerek kemikleri yemeye başlamış,bu arada da arkadaki haraketi kestirmeye çalışıyormuş.Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş "Ne kadar lezzetli bir leoparmış.Acaba etrafta bundan bir tane daha varmıdır ki?" diye sormuş. Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış. "Tam zamanımda kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım" diye düşünmüş leopar. Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak leopardan kurtulacağını düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış.Leopar köpeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna "Atla sırtıma gidip şunu yakalayalım" demiş. Ancak minik köpek neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte yaklaştığını fark etmiş. "Şimdi ne yapacağım" diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş. Bunun yerine arkasını leoparın geldiği yöne dönerek,kemikleri yemeye devam etmiş. Tam leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş; "Bu aptal maymunda nerede kaldı ? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim hala haber yok"..... |